Öğrencinin bitmeyen çilesidir sırada beklemek. Bir
başvuru sırasında ya da sonrasında işlemlerimizi tamamlamak için ilgili kurumun önünde sıraya girer ve bekleriz. Ya sonrası? Sırada bekleyen onlarca insan arasında, sıra bize gelene kadar sıkıntıdan patlarız.
Zaman zaman gerginlikler çıkar, "neden bu sıra yavaş ilerliyor" şeklinde başlayan ve kavgaya dönüşen tatsızlıklar yaşanır.
Üstüne bir de azar işitiriz görevlilerden.
"Neden son güne bıraktın"
Kentkart uygulaması da tam bu tür bir çilenin başlangıcı oldu biz öğrenciler için.
Önce
kartların basılması için her gün siteyi kontrol etmek zorunda bırakıldık. Yetmedi, saat kulesinin oraya kadar uzanan kuyrukta kartımızı alabilmek için saatlerce bekledik.
Ve bazılarımız, aldıkları kartın arızalı çıkması ile olayın üstüne bir bardak soğuk su içmek zorunda bırakıldık.
Ya öğretmenlerimiz?
Sanıyorum onların işi öğrencilere göre daha kolay ve daha hızlı sonuçlandırıldı. Sesleri çıkmadığına göre!